Kuşadası

             

  

Kuşadası, Aydın iline bağlı bir ilçedir. İl merkezine yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta, İzmir Adnan Menderes havaalanına 80 Km mesafede ve Ege Bölgesi’nin kıyı şeridinde yer almaktadır. Kuzeyde Selçuk, kuzeydoğuda Germencik, doğu ve güneyde Söke ilçeleriyle çevrilidir. Milli Park’ın bulunduğu Dilek Yarımadası İlçenin güney sınırında yer almaktadır. Kuşadası İzmir, Efes, Meryemana, Milet, Didim, Pamukkale, Marmaris, Bodrum gibi önemli turistik merkezlerin odağında ve geçiş güzergahında bulunmaktadır.

Kuşadası Limanı (Ege Ports), Yunanistan’a ait Samos adasına yakın olması nedeniyle, buraya gelen turistler için Türkiye’nin ikinci önemli deniz kapısıdır. İlçenin Efes’e yakınlığı da dış turizmin gelişmesinde etkili olmuştur. Türkiye’de kurvaziyer turizm denince İstanbul’un ardından Kuşadası gelir. Limanı ise güzel ve moderndir.

           Gazibeğendi  


Kuşadası'na 6 Şubat 1024 yılında gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu yeri çok beğendiğini söyler. Ulu Önder'ini çok seven Kuşadası halkı Atamızın Kuşadası'na baktığı tepeye Gazineğendi adını verir. ve her yıl bu tarihte kutlamalar yaparak ataya saygısını sunar. Gazibeğendi Kuşadası'na panaromik olarak bakar, manzarası mükemmeldir. fotoğraf tutkunlarının ve kuşadasına gelen misafirlerin güneşin batışını muhakkak izlamasi gerektiği bir yerdir.. Kuşadası'nın tüm güzelliklerinin ayaklarınızın altında görebileceğiniz parkın içinde her türlü yiyecek ve içecek hizmeti de verilmektedir.

          Zeus mağarası

Zeus Mağarası Kuşadası Güzelçamlı da Milli Parka gelmeden hemen girişe yakın soldadır. Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın giriş kapısının sol tarafında, 200 m. İçeridedir. Mağaranın girişi, 20 metre kadar kayrak (kaygan) taşlı patikadan sağlanır. Dilek Milli parkının adından dolayı mağaranın sağında ve solunda bulunan ağaçlara gelenler Dilek için bez parçaları bağlamaktadırlar.

Mağaraya girildiğinde, O haşmetli tanrı zeus un yüzünü görür gibi olursunuz. 10 – 15 metre derinliğindeki su adeta burayı bir havuz haline dönüştürmüştür. Mağaranın suyu yaz kış yaklaşık 5 derece sıcaklıktadır. Yazın içerisi serin, kışın ise ılıktır. Suyunun bayanların cildinde güzelleştirici bir etkisi olduğuna inanılır. Mavi Yeşil renkli su dağdan gelen tatlı suyun ve denizden gelen tuzlu suyun karışımı ile yavan bir maden suyu haline dönüşmüştür. Kışın yöredeki gençlerin yazında turistlerin yüzme havuzu haline dönüşen mağara muhteşemdir.

Mitolojide Göktanrısı Zeus, kardesi Poseidon’u kızdırdığında elindeki üçlü yabasını kaldırarak dalgaları kabartıp, denizi altüst eden Poseidon’un gazabından kaçıp sakinleşmesini beklemek için bu mağaraya sığınır. Dinlenir ve yıkanırdı. Güzelçamlı sakinleri ve yabancı turistler, denizin çok dalgalı olduğu günlerde ve havanın denize elvermediği günlerde tıpkı Zeus gibi burada yüzerler, o mitolojik havayı teneffüs ederler.

            Milli Park

Samsun Dağı'nın Ege Denizi'ne doğru uzantısıyla şekillenen Dilek Yarımadası'nın jeolojik yapısı, Palezoik şistler, Mezozoik kalkerler ve mermerler ile Neojen tortul kütlelerden meydana gelmiştir.Yarımada kumlu, killi, yatık ve yüksek kıyı şekillerini içeren plajlarıyla ilgi çekici kıyı özelliklerine sahiptir. 
 Aydın'ın Kuşadası ve Didim ilçe sınırları içinde yer alan millipark, Kuşadası ilçe merkezine 25 km uzaklıkta bulunmaktadır. Parkın yaz mevsimi için açılış saati 07.00, kapanış ise 19.00'dur.

MÖ 9. yy'da 12 İyon kentinin kutsal toplanma noktası olan Panionion,  antik Thebai kenti, Ayayorgi Manastırı, tarihi Doğanbey köyü ve Zeus Mağarası da millipark sınırları içinde yer almaktadır. Ortalama 650 mt yükseliğe sahip milliparkın en yüksek noktası 1237 mt ile Dilek Tepesi'dir.

Dilek Yarımadası Milliparkı'nın 11 km.lik sahil şeridi kısmı halka açıktır. 11. km'den sonrası ise Jandarma kontrolüne girmektedir.  Milliparkta 4 adet koy bulunmaktadır. Ayrıca  "Kanyon" adında 14 km.lik bir yürüyüş parkuru vardır.

Milli park ta bulunan Koyların isimleri İçmeler (1 km), Aydınlık (5km), Kavaklıburun (7 km) ve Karasu (11 km) dir.

Milliparkın en kalabalık koyu her zaman İçmeler koyudur. Giriş noktasına yakın olması, ince taneli sarı kumları ve sığ denizi nedeniyle aileler tarafından en çok tercih edilen koydur. Özellikle hafta sonları boş piknik masası bulmak neredeyse imkansızdır. Piknik demişken, bu bölgede 1996 yılında çıkan ve 1438 hektarlık bir kızılçam ormanını yok eden yangından sonra milliparkta ateş yakmak yasaklanmıştır.

Eğer yaban domuzu görmek istiyorsanız, tercihiniz Aydınlık koyu olmalı. Yaban domuzlarının en sık yaşadığı yer olan bu koya giderken yanına fazladan kavun karpuz ekmek vb. almayı unutmayın. Domuzları beslemek sandığınızdan çok daha zevkli olacaktır :)

Millipark, arabası olanlar için sadece 4 koy sunmakta. Kuşadası'ndan kalkan tur tekneleriyle açılabilirseniz, ıssız koylar, yaban atları ve su kuşları sizi bekliyor olacak. 

Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Milliparkı'nda 804 çeşit bitki türü bulunmaktadır. Bu bitkilerden 6'sı dünyada sadece bu yarımadada, 18'i ise sadece Türkiye'de görülür. Millipark, içerdiği benzersiz bitki çeşitliliği nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından "Flora Bio Genetik Rezerv Alanı" ilan edilmiştir.

              Şirince

muhteşem bir köy Şirince. İzmir’e güneye doğru yaklaşık bir buçuk, Kuşadası’na yarım saat uzaklıktadır. Meyveli şarap, sabun, köy pazarı, zeytinyağı… Daha pek çok şeyi kendi özünde barındıran tarih ile iç içe sempatik bir köy burası.

Zamanında Rumların yaşadığı Şirince köyü, Selçuk’a 10 km mesafedeki bir tepede saklanıyor ve küçücük bünyesinde inanılmaz bir tarih barındırıyor. Tarihi, yaklaşık olarak M.S 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Köyün kuruluşu hakkında iki değişik inanış var; bir tanesi, nehir taşması nedeniyle Efes’te yaşayan halkın tepeye kaçarak bu köyü kurduğu, diğeri ise etrafta yaşayan halkın yaz aylarında üreyen sivrisinekler dolayısıyla serin bir bölge arayıp burayı yazlık olarak kullanmak için kurdukları. Hangi hikayenin gerçek olduğu bilinmiyor ama bu şirin köyün hayatta olması Ege halkı ve bizler için büyük bir şans.

       Efes Antik Kenti

İzmir ili, Selçuk ilçesi sınırlarında bulunan Efes Antik Kenti, antik dünyanın en önemli yerleşim yerlerinden biridir ve dünyadaki en ünlü antik kentlerden biridir.

Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Efes Antik Kenti için, Türkiye’nin en ünlü antik kenti dersek yanlış olmaz.

Bronz Çağı’nda, Anadolulu bir yerleşim yeri olduğu tahmin ediliyor ve adının “Apasas” adından geldiği, bunun da savaşçı bir kraliçenin ismi olduğu söyleniyor.

Efes Antik Kenti’nin ilk yerleşim birimi, bugün Selçuk ilçesindeki kalenin bulunduğu ve Aziz John Kilisesi’nin bulunduğu tepe olduğu düşünülüyor.

Efes Antik Kenti’nin ilk zamanlarda burada kurulduğu ve burada Anadolu’nun Ana Tanrıça kültünün devamı olan Artemis kültünün önemli bir tapınç merkezi olduğu ve hatta antik çağlarda insanların buraya “hac” ziyaretinde bulundukları biliniyor.

Bu antik kentin büyük ihtimalle Troya Savaşı’ndan sonra, M.Ö. on ikinci ve on birinci yüzyıllarda Antik Yunanlılar tarafından işgal edildiği, daha sonra buradaki yerel halkla karışan Yunanlıların burada bir antik şehir devleti kurdukları ve ismini de Ephesus (Efes) olarak değiştirdikleri söyleniyor.

Büyük İskender’den sonra, Lysimakhos M.Ö. üçüncü yüzyılda Efes Antik Kenti’ni Selçuk şehrindeki kalenin bulunduğu yerden bugünkü Efes Harabeleri’nin bulunduğu Bülbül Dağı ve Panayır Dağı arasındaki vadiye taşımıştır. Ve bu şehir taşındıktan sonra çok önemli bir liman kenti olmuş ve Roma’nın Asya eyaletinin baş kenti ve İmparatorluğun 4 büyük kentinden biri olmuştur.

Efes’e zenginliğini ve refahını getiren liman, Küçük Menderes Çağı’nın taşıdığı alüvyonlarla daha antik çağlarda dolmaya başlamıştır. Hatta İmparator Adrianus 2. yüzyılda bu limanın dolmaması için çeşitli çalışmalar yapmış, kanallar açmıştır ancak 4. yüzyıldan sonra Efes Limanı artık kullanılamaz hale gelmiş ve Efes Antik Kenti terk edilmiştir.

        Meryem ana evi

Meryem Ana Evi, İzmir Selçuk'taki Bülbüldağı'nda İsa'nın annesi Meryem'in son yıllarını St. Jean (Yuhanna) ile birlikte geçirdiğine inanılan kilise. Hıristiyanlar için hac yeridir.Meryem'in mezarının da Bülbüldağı'nda olduğu düşünülür.Efes antik kentin üst kapısının yanından geçilerek çıkılan Meryem Ana ören yerinde, Küçük bir Bizans Kilisesi bulunmaktadır. Burada İsaPeygamber’in annesi Meryem’in yaşadığına ve öldüğüne inanılır. Hristiyanlar yanında Müslümanlarca da kutsal sayılır ve ziyaret edilir, hastalara şifa aranır, adaklar adanır. Kilise’nin Meryem Ana adını alması 431 yılında Efes’te toplanan Ekümenik Meclis’in Meryem’in İsa’yıTanrı’nın oğlu olarak doğurduğuna karar vermesi ile de bağlı olabilir.

       Atatürk Heykeli

Kuşadası’nda Kesedağı tepesinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’in 12 metrelik dev heykeli bulunmaktadır.
Engin Berberoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde 1997 yılında inşa edilen 12 metre yüksekliğindeki heykelin kaidesi de 6 metre boyunda bulunulan yer Özellikle yaz aylarında her gün yüzlerce kişinin fotoğraf çekmek ve Kuşadası’nı yüksekten izlemek için turistlerin ziyaret ettiği bir yerdir. Kese Dağında ki Atatürk anıtı gezilip görülmesi gereken yerlerden birisidir.